Uzun bir iç savaş ve rejim zulmünün ardından tüm dünyayı şaşırtacak kadar kısa bir sürede Baas Rejiminin Türkiye destekli özgürlükçüler tarafından devrilmesi ve yönetime gelinmesi, hiç kuşkusuz sadece Suriyelileri değil bütün bölgeyi yeni bir umut ve heyecana kavuşturdu. Bu noktada gerek iç gerekse dış aktörlerin tamamı, Suriye’nin yeniden inşası noktasında aktif rol almak istiyor ve bu noktada politikalar belirliyor. İnşa sürecinde etkinlik ve etki gücü sahibi olmak dünya kamuoyunda siyasî ve askerî kavramlar etrafında tartışılagelse de ticaret konusu bu noktada daha doğal ve dikkat çekici bir bileşen olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle Türkiye-Suriye ilişkileri bağlamında konuya bakıldığı zaman iki ülke arasındaki ticarî ilişkilerin önemi, bir yumuşak güç bileşeni olarak Türkiye’nin Suriye’deki yadsınamaz etkinliğini daha sarsılmaz bir noktaya taşınıyor.
Bu ayki araştırmamızdan elde edilen bulgular, kamuoyunun algı ve beklentilerinin de bu minvalde gerçekleştiği, meseleye günün soru ve sorunları yanında köklü yanlarıyla da baktıkları anlaşılmaktadır. Katılımcılara “Suriye’deki Siyasî Değişimin Türk İş Dünyasına Olası Etkileri”, “Suriyeli Sığınmacıların Ülkelerine Geri Dönüşünün Yansımaları” ve “Hangi Sektörlerin Değişim ile Birlikte Aktif Olacağı” başlıklı üç ana gruptan sorular yöneltilmiştir ve alınan cevaplar doğrultusunda ticaret konusunun sadece Suriye’nin yeniden inşasında değil Türkiye-Suriye ilişkilerinde de belirleyici bir unsur olduğu ortaya çıkmaktadır.
Abone Üye Membership Required
İçeriğin detaylarına yalnızca üyeler erişebilmektedir.