İnsanoğlunun tarihi değişimle özdeştir. Değişim insanoğlunun kaderi, varoluşunun bir gerekliliği ve karşı konulamaz bir gerçeklik olarak mevcudiyetini korumaktadır. Değişimin tarihi insanlık tarihi kadar eski olsa da yaşadığımız yüzyılda değişimin baş döndürücü hızına şahitlik ediyoruz. İçinde bulunduğumuz değişimin gelecek projeksiyonu ise bir uçağın havalanması gibi düşünülebilir. Son yüzyıldaki teknolojik gelişmeler pistte kanatlanmaya hazır uçağı sembolize ediyor. Uçak havalandığında ise teknolojik gelişmelerin hızı artık daha önceki değişim hızından fazla olacak. Uçuş denemesi başarılı olur, kuantum uçağı semalarda yükselirse insanlık, müthiş bir değişim hızıyla, bugüne kadar kat ettiği mesafe ile mukayese edilemeyecek ölçekte yeniliklerle tanışacaktır.
İnsanlığın serüveninde nelerin olabileceğini ve yirmi ikinci yüzyılı hayal etmenin dahi çok zor olacağı bir döneme gireceğiz. Teknoloji uçağı henüz havalanmadı. Uçak hâlâ pistte hızla ilerliyor. Biniş kapısından yaklaşık 80 yıl önce, İkinci Dünya Savaşı sonrası ayrıldı; piste ulaşalı ise 50 yıl oldu. Ondan beri ivme kazanarak pistte ilerliyor. Tekerleklerin yerden kesilip 2030 yılında havalanması, yani değişimin kanatlanması bekleniyor. Yerdeki uçağı hareket ettiren bit tabanlı teknolojilerdir. Uçağı havalandıracak olansa kuantum teknolojisi. Bu devrimsel değişimlerin konu edinildiği bu makale iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm GENAR Türkiye Raporu’nun elinizdeki sayısında yer alıyor. Teknolojik değişimler, ülke düzeyinde ekonomik güç değişimleri, sosyolojik değişimlerin ülke yönetimlerine yansıması inceleniyor. Şirketlerin değişen gücü ise diğer sayıda ele alınacak. Teknolojik gelişmelerin serüvenin yer aldığı bu makalede teknolojinin ekonomiye, jeopolitiğe, savunma sanayi ve global ekonomideki değişimlere etkisi ele alınıyor.
Abone Üye Membership Required
İçeriğin detaylarına yalnızca üyeler erişebilmektedir.