GENAR Türkiye Raporu’nun bu üçüncü sayısında önceki sayılarda olduğu gibi ekonominin en temel konusu olan güven hususunu işlemeye devam ediyoruz. Tasarruflar ekonominin önemli bir diğer amilidir. Bu yüzden tasarrufların değerlendirilmesindeki tercihler de bu sayının konuları arasında yerini almıştır. Diğer taraftan enflasyon, birçok etkisi nedeniyle dikkatleri üzerine çeken başat ekonomik konularından olduğundan bu sayıda da konu edinilmiştir. Enflasyon, güven konusuyla birleştirilince ekonominin ne derece etkileneceği önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bu sayıda İsrail saldırılarının yayılması durumunda bu bölgesel çatışma durumunun Türkiye ekonomisine olası etkileri konusunda insanların ne düşündüklerini ortaya koymayı amaçlıyoruz. Özetle bu sayı ekonomi yönetimine güven, tasarrufların değerlendirilme yöntemleri, enflasyon ve İsrail saldırılarının yayılma ihtimalinin muhtemel ekonomik etkilerini işlemektedir.
Araştırma sonuçları ekonomi yönetimine duyulan güvende iyileşmeler olduğunu göstermektedir. Bu iyileşmeye rağmen ekonomi yönetimine duyulan güven hususunda uygulanan ekonomik politikalar ve bunların iletişimi konusunda daha kat edilecek mesafe olduğu görülmektedir. Tasarrufların değerlendirilmesinde Türk halkı geleneksel yöntemlerden şaşmamış, zaman içinde altın yatırımlarını tercih edenler artış göstermiştir. Son dönemde faiz ve borsa tarafındaki gelişmeler neticesinde bireylerin borsaya daha temkinli yaklaştıkları ve faizi daha fazla tercih eder duruma geldikleri ortaya çıkmıştır. En önemli konu başlıkları arasında olan enflasyon ve enflasyonun yönü hususunda katılımcılarda olumsuz görüşün ağır basmakta olduğu anlaşılmıştır. Sonuçlar, bireylerin henüz enflasyon sorununun çözümünden uzak olunduğu düşüncesine sahip olduklarını ortaya koymaktadır. Bu durum enflasyonla mücadelede aşılması gereken önemli engellerden biri olması dolayısıyla önem arz etmektedir. Son olarak İsrail saldırılarının yayılması durumunda bölgesel çatışma hâlinin Türkiye ekonomisine olası etkilerinin olumsuz olacağı kamuoyundaki hâkim görüş olarak karşımıza çıkmıştır. Bu görüş yaş gruplarına ve siyasi parti seçmenlerine göre farklılık göstermekle beraber katılımcıların çoğunluğu olumsuz etkilerin ağır basacağını düşünmektedir. Sonuçlar topluca değerlendirildiğinde bireylerin görüşlerinde iyileşme emareleri görülmekle beraber henüz iyimserlikten uzak olunduğu ortaya çıkmaktadır.
Abone Üye Membership Required
İçeriğin detaylarına yalnızca üyeler erişebilmektedir.